değişmekte olan hayatlarımız...

bir hafta daha geride bırakıldı. bazılarımızın hayatında tam anlamıyla hiçbirşey değişmedi; bazılarımız neşesini bulurken bazılarımızın keyfi kaçtı...



öncelikle erken de olsa izel kankanın doğum gününü (aslında 13 şubat) kutluyoruz. haftaiçine denk geldiği için cumartesi akşamına taksim planı yapılmış. fakat istanbul'daki sorunlu hayatın zorlu engelleri yine herkesin canını sıkmış, plan "suya düşmüş". bu engelleri bir şekilde atlamayı başaran izel, jt ve cnn gizli bahçe sonrasında mecaz'a takılmış, ufak bir ekip halinde kafaları bulup izel'e erken bir kutlama yapmışlar.

stüdyo çalışmasından sonra onlara katılmayı planlayan jack ise cumartesi gecesi yoğunluğuna yenik düşmüş. ertesi gün arabasına ihtiyacı olduğu için arabasını stüdyoda bırakayan jack, taksim'e kadar gelip 2 tur atmış ama hiçbir şekilde park yeri bulamayınca üzülerek kankalara haber verip ve eve dönmüş. yarım saatlik muhabbetimizde defalarca ne kadar üzüldüğünü / ayıp olduğunu belirten jack'in 2 saat trafikte çektiği çileyi hepimiz anlıyoruz. 2. dönem derslerine sıkı hazırlıklar *öhhö*simcity*öhhö* yaptığını belirten jack "herşey halkımın refahı için" sloganıyla yeni döneme sağlam bir şekilde girecekmiş. kendisine başarılar diliyoruz...

artık tam bir iş kadını olan nur ise bileğini burktuğu için cumartesi gecesi planına dahil olamamış. geçmiş olsun nurcum. keyfi yerinde olan nur'un son zamanlardaki tek şikayeti sevgilisini meşgul eden bizleriz sanırım. şaka bi yana artık güne konferans ile başlayıp konferans ile yatıyoruz. h-undone, jt ve staralfur (geçen hafta bahsi geçen diğer worms: world party kankası)'dan sonra bu haftasonu skype / gtalk konferanslarımıza katılmaya başlamış olan calcifer, havana, izel ve aramıza yeni katılan yazarımız mills'in de bu haftaiçinde oyunu kurmasıyla 8 kişilik "konferans + maç"larımızın sonunun ne olacağı belli değil. nasıl bir hayat tarzına geçtik? bünyelerimiz bunu nasıl kaldıracak? zarfın içinde olan aslan (ben) "lag"ler sonucunda hangi noktada dışlanıcam? yeni boyutlara ulaşan bu komün hayata geçişimiz ne kadar iyi oldu? bu çılgınlık nereye kadar...?

değişen hayatlarımızdan söz açılmışken, türkiye'nin en büyük yüksek mühendisi olan h-undone'ın dünyanın en büyük yüksek mühendisi olmak için ilk adım olarak yakın zamanda girmeyi planladığı LES'in ani yenilenmesi (artık ALES - akademik kariyer ve lisansüstü eğitimi giriş sınavı) son an değişikliklerine pek gelemeyen sevgili h-undone'ın hafif tadını kaçırmış. senden büyük yok kanka, başarılar...

bu arada geçen hafta nerede olduğunu ve ne yaptığını anlayamadığımız ipeks'den halen tam bir haber alınamadı. msn penceresini sallamam (nudge) üzerine verdiği "şimdi çıkıyorum can ım.. akşam konuşuruz..." gibi 3. bir şaşırtmacalı cevap üzerine artık durumundan şüphe ediliyor. kendisinden haber alanlar bir yorum veya post ile bizlere de bildirirlerse seviniriz...

yurtdışı ile ilgili haberlerimize gelince... sevgili cnn bu ayın 25'i gibi birkaç aylığına londra'ya gidip hangi uzmanlık alanına gideceği planlarına orada devam etmek istediğini belirtti. mowzah kanka ("future" yazarımız) ise 17'sinde beni ziyarete geliyor. "nottingham'ın kızları" adlı kitabı 3 kere okumuş olduğunu vurgulayan mowzah: "yetti artık, geliyorum oraya!" diyerek geçtiğimiz hafta içinde vizesini almış. ingiliz konsolosluğu'na gittiği görüşmede "nottingham'ın kız..." diye söze girerken aldığı "say no more!" ("başka bişey demene gerek yok!") cevabı üzerine heyecanı kat kat artmış. yurda geri döndükten sonra kendi ağzından bir post ile deneyimlerini okuyacağımızı umuyoruz...

hep neşeli bildiğimiz suninherhead'in ise geçtiğimiz hafta biraz neşesi kaçmış. gereksiz / can sıkıcı olayların ortasında kalan suninherhead'e bu zor günlerinde yanında olduğumuzu göstermek için yapabileceğimiz birçok şey olduğunu düşünüyorum, özellikle istanbul içinde bulunan kankaların. bir an önce neşeni bulmanı diliyoruz...

herkese iyi bir hafta diliyorum...